Köşe Yazıları

1 - MÜMKÜNMÜ AYDINLIK YARINLARA ULAŞABİLMEK

2 - google reklamları

3 - AH BU TOPLUM MUHENDİSLERİ



KÖŞE YAZILARI

  06.12.2009 - AH BU TOPLUM MUHENDİSLERİ

Fesbukta   10 mart 206 tarihindeilhan selçuka ait oldu iddia edilen yukarıdaki yazıyı okudum hem hayretle hemde acı bir tebessümle okudum

İnsan Ne Zaman İnsanlaşacak?.. İLHAN SELÇUK İlin ve Segal’in yazdığı ünlü kitabın adını unutmadım: ‘’İnsan Nasıl İnsan Oldu?..’’ Bir zamanlar gençlerin elinden düşmezdi... Kuşkusuz insan birdenbire insan olmadı... Ama “birdenbire oldu” diyenler de var; Âdem’in şıp diye yaratıldığını, Havva’nın erkeğinin kaburgası...ndan türetildiğini ileri sürenleri kendi hallerine bırakırsak, biliyoruz ki insanın insanlaşması bugün bile noktalanmadı... Daha erkek bile insanlaşmadı... Ya kadın?.. Üstelik biri insanlaşmadan ötekinin insanlaşması olanaksız... * Gazeteler, televizyonlar, birkaç gündür ‘8 Mart’ üzerine yayınlar yapıyorlar; dünyadaki kadınların ezilmişliği, zavallılığı, sömürülmüşlüğü bilinmeyen bir şey değil; ama, sayılar, istatistikler, çeşitli kanıtlarla yoğun biçimde ortaya konunca daha çarpıcı oluyor... Ancak Türkiye’de bu iş biraz karışıyor gibi... Çünkü kafalar karışık.. Soru: - Bir kişi, kurum, parti ya da gazete, hem AKP’yi destekleyip hem 8 Mart’ı kutlayabilir mi... Evet mi?.. Hayır mı?.. Doğru yanıtı vermek için önce küçük bir açıklamaya gerek var... * Kadın-erkek ilişkileri arasında gerçekten eşitlik fikri ne zaman ortaya çıktı?.. Yanıt: - Avrupa’da kilise hukuku geçerliyken kimse böyle bir eşitliğin rüyasını bile göremezdi... - Peki, ne oldu?.. - Kilisenin iktidarı yıkıldı, laik devlet kuruldu, din hukuku kaldırıldı, kadın-erkek eşitliği ancak bu olayla gündeme girebildi... Fransa’da 1802’de yürürlüğe giren yasaya ‘Code Napoleon’ (Napolyon Kanunu) derler, ‘İmparator’ bunun için büyüktür, kadın-erkek ilişkileri, toplum ve aile yaşamında eşitleşme yoluna böyle girmiştir, insanın insanlaşma yolunda 1789 büyük bir adımdır. * Soru: - Ya Türkiye’de bu iş nasıl oldu?.. Yanıt tek sözcük: - Atatürk!.. Yıl 1926... Medeni Kanun yürürlüğe giriyor... 1923 Cumhuriyeti kadın-erkek ilişkileri, aile hukuku, miras, vb. düzenleyen ne varsa laikleştirmiştir; Batı’da yaşanan uygarlık atılımı emperyalizme karşı Ulusal Kurtuluş Savaşı vermiş Türkiye’de bir hukuk devrimine dönüşmüştür. * Kadın-erkek eşitliği için Avrupa’da -bu alanda geçerli- kilise hukuku kaldırılmıştır.. Ve kadın-erkek eşitliği için Türkiye’de -bu alanda geçerli- cami hukuku kaldırılmıştır. Bu gerçeği es geçerek kadın-erkek eşitliğinde neyin ne olduğunu anlatmak olanaksızdır... Peki, hem AKP’yi tutup desteklemek, hem de 8 Mart Kadınlar Günü’nde nutuk atmak sahtecilik değil midir?.. Türkiye bu ikiyüzlülüğü daha ne kadar süre yaşayacaktır?.. İnsan insanlaşma yolunda yürüyor.. Ve yürüyecek.. Kadın ile erkeğin eşitleşmediği bir dünyada insan insan olamaz.. Peki, kadını erkekle eşit saymayarak tesettüre mahkûm eden bir dünyada insan nasıl insan olacak?.. (10 Mart 2006 tarihli yazısı) Cumhuriyet

Fesbukta   10 mart 206 tarihinde ilhan Selçuk a ait oldu iddia edilen yukarıdaki yazıyı okudum hem hayretle hem de acı bir tebessümle okudum şimdi yukarda ki yazıyı analiz edelim
sayın ilhan Selçuk segalin insan ne zaman insanlaşacak  kitap isminin etkisine kalarak insan  olabilmeyi ve  kadın erkek eşitliğini tarihi bir süzgeçten geçirerek hem toplum analizini ve ideolojilerle dinlerin toplum üzerindeki etkilerini kendince analiz etmeye çalışmıştır
 bende aynı soruyu başka bir versiyonla soruyorum insan ne zaman toplum muhendislerinin etkisinden kurtulup kendi  özgür iradesiyle doğruyu bulmaya çalışacak ve toplum mühendislerinin empoze etmeye  çalıştığı kendilerine has insan tipinden kurtulup başkalarına kendi inançlarını değerlerini başkalarının değerlerine mudahale etmeden yaşatacaklar
1802 de fıransada yürürlüğe giren  code napoleon (Napolyon kanunu) kadın erkek eşitliğinin sağlandığını hatırlarmak yerine 1400 lu yıllara gidelim o bahsettiği  medeniyetlerin hem kadını hem erkeği köle köle  kullanan zihniyeti  meta halinden çıkarıp kendi kimliği olan (insan) kimliğini hangi düşünce verdi kız çocuklarını fazlalık ve utanç vesikası görüp onları diri diri toprağa gömen zihniyetin
esaretinden hangi zihniyet kurtardı? Tıpkı din bezirganlarında olduğu gibi demokrasi havarisi kesilen
kişi ve gurupların  ne dinlerin  nede demokrasinin özüyle bağdaşması mümkün olmayan , kendilerinin yaratıp topluma dayattıkları din ve demokrasi anlayışları değimlidir?
bir kere hem dinlerin kendi özünde hemde demokraside bir düşünceyi zorla bir başkasına empoze etme yoktur öyle olmuş olsaydı bütün ataistlerin katledilmesimi gerekirdi? Yok böyle bir şey herkes kendi özgür iradesiyle istediği düşünceye inanır ve inandığı şekilde de yaşar yeter ki başkasının inanç değerlerine mudahale etmeye çalışmasın, peki ya demokraside her insan başkalarının duşüncelerine ve yaşam tarzına mudahale etmedikçe inandığı ve düşündüğü şekilde yaşama özgürlüğü yokmu? Tabiî ki var  peki bu üzgürlükleri insanların elinden alan din bezirganlarıyla demokrasi havarileri kesilenler değimli?

sayın ilhan Selçuk soruyor  Peki, kadını erkekle eşit saymayarak tesettüre mahkûm eden bir dünyada insan nasıl insan olacak bende sayın selçuka soruyorum bir budiste neden budaya tapıyorsun deme
hakkımız varmı duyar gibi oluyorum hayır diyecektir bpeki bir ataiste neden Allah inancına inanmıyorsun deme hakkımız varmı ? hayır diyecektir . aile ve çevre baskısıyla örtünenleri çıkarırsak
ne çevrenin nede toplumun baskısından değilde  inançları gereği olduğuna inandığı için butun baskılara rağmen örtünmeye çalışanları zorla ve baskıyla açtırmaya çalışırsak buna demokrasimi diyeceğiz, totoliter  rejimlerde olduğu gibi zorla kadınları örtünmeye çalıştıkları gibi bizde zorla açtırmaya çalışmış olmuyormuyuz  bende soruyorum bu mudahaleci zihniyetler olduğu muttetce insanlar nasıl özgür iradeleriyle düşünüp özgürce yaşıyacak?